Deyrulzafaran Manastırı Konuk Evi ve Sosyal Tesisleri Projesi, yaklaşık 17 yüzyıllık manastır binasını yüklerinden arındırarak koruma altına almak, bünyesinde eğitim gören çocukların daha sağlıklı ve modern koşullarda eğitim alması, ibadet amaçlı gelen ziyaretçiler ve manastırın bakımını sağlayan personeller için çağdaş konaklama imkanları sunmak amacıyla yürüttüğü projedir. Proje, 2004 yılında  halihazırda hizmet veren Ziyaretçi Karşılama Merkezi Projesi ile birlikte Anıtlar Kurulu tarafından avan proje olarak onaylanmış olup,  geçen süre içerisinde kullanıma ve mimariye dair ihtiyaçlar ve yaklaşımların dönüşmesiyle projenin yenilenmesi ihtiyacı doğmuştur. Proje mimaride sürdürülebilirlik kriterleri ön plana alınarak yeniden ele alınmıştır.  
 
Konuk Evi ve Sosyal Tesis Projesi, 5. yüzyılda inşa edilen Deyrulzafaran Manastırı’nın yanında, çevresindeki etkileyici bitki örtüsü ve doğa ile uyum içerisinde, çok kıymetli bir kültürel mirasın eki olduğunun farkında olan, gösterişten uzak, mütevazi bir yerleşke olmayı hedefler.

Yanı başındaki tepelerde, yaklaşık 2 bin yıl önce kaya içine oyularak inşa edilen manastırlardan esinlenerek eğimli topoğrafya ile bütünleşecek şekilde yerleşir. Mardin’in karakteristik mimari özelliklerinden biri olan teraslı yapı tipolojisinde tasarlanmıştır.  Yine Mardin’in önemli mimari öğelerinden Avlu’yu kullanarak bölgenin iklimsel gereksinimlerine cevap verir. Mardin’in kentsel dokusunda kullanılan “abbara” ların modern bir yorumu konaklama birimlerinde kullanılmış, yıllar önce sokaklara ve teraslı yapılara doğal ışık ve doğal havalandırma sağlamak için tasarlanan unsurlar çağdaş yöntemlerle günümüz mimarisine uyarlanmıştır. Avlu çevresinde organize edilen konaklama birimlerinin önündeki arkadlar kullanıcıların güneşten korunarak yarı açık mekanlarda zaman geçirmesini sağlayan yerel mimari unsurlardır.
 
Sürdürülebilir tasarım kriterleri doğrultusunda tüm yapılarda yeşil çatı kullanımı önerilmiştir. Amaç doğa ile uyumlu mimari kimliği oluşturmanın yanı sıra, enerji verimliliği, su yönetimi ekosistemin sürekliliği gibi konularda hassasiyet gösterilmiştir. Sürdürülebilirlik ön planda tutularak yerel yığma taş duvar sistemi ile tasarlanmıştır. Çok amaçlı salon iç mekan düzenlemesi taziye ve diğer farklı toplanma amaçlarına yanıt verebilecek şekilde esnek tasarım anlayışıyla tasarlanmıştır.  Zorlu arazi koşullarında erişilebilirlik ihmal edilmemiş ve her noktasında erişilebilir bir yapı ve yerleşke tasarlanmıştır.